evet kış geldi
halk kütüphanesinden üç tane kitap aldım. okuma konusunu dünyanın harareti içinde çok aksattım. kitap dışında nelerle uğraştım? kışa alışmaya çalışıyorum.
ankarada kainatın en sert yanını buluyorum hep ve bu sertliği yumuşatmak için kitap okuyorum. ankara gerçekten zor bir şehir. başkentte şehrin biraz dışında dinlenecek yerler bu sertliği yumuşatıyor. şehir merkezi ise derli toplu bir şehir merkezi..basit yalın..bu şehre en çok yakışanın okuyup düşünüp yazmak olduğunu keşfedeliberi bu şehirle sevgi bağım kuvvetli.
yeni taşındığımız ev biraz kendine geldi. odamda kendime kurduğum hayat sade, kendi halinde..küçük prens kitabının baş kahramanına o kadar benziyorum ki..şiirler yazdığım düşündüğüm yazdığım bir yer..ankara manzarası içimi açıyor..
niye evlenip barklanmadım diye soruyorum kendime bazen..evet bunu yapabilirdim. kırıkkale üniversitesi siyaset bilimi bölümünü 2002 yılında bırakmayabilir, bölümümü bitirebilir ve o diploma ile bir şeyler yapabilirdim..evet üçüncü sınıfın başında okulu bırakıp kapağı istanbula attım. istanbulda türkiyenin ve dünyanın tüm sorunları üzerimdeydi..ve uluslararası ilişkiler bölümümü ördüncü sınıfta bırakmak zorunda kaldım..
şunu açıkça söyleyeyim ki, gördüğüm, mutlu özgür bir yuva kötülüğün ve kötüğü seçenlerin hepsinin birden düşmanlığını ortaya çıkarıyor. yani evlensem bir mesleğim bile olsa mutlu olabileceğimi sanmıyorum burdan bakınca..evet kötülük öyle bir hal almış ki bu çağda..
yani önce bu fırtınanın dinmesini beklemek zorunluluk..hem bu çağda sıratı müstagimde yürüyüp hem aile sorumluluğu çok fazla ağır bir yük yani..
o yüzden yalnız takılıyorum..
yeni hazırladığım kitap bir hayli olgunlaştı..yazdıktan sonra bir yayın evi ile konuşacağım..yayınlanacağını düşünüyorum.
evet kış geldi..
ankarada kainatın en sert yanını buluyorum hep ve bu sertliği yumuşatmak için kitap okuyorum. ankara gerçekten zor bir şehir. başkentte şehrin biraz dışında dinlenecek yerler bu sertliği yumuşatıyor. şehir merkezi ise derli toplu bir şehir merkezi..basit yalın..bu şehre en çok yakışanın okuyup düşünüp yazmak olduğunu keşfedeliberi bu şehirle sevgi bağım kuvvetli.
yeni taşındığımız ev biraz kendine geldi. odamda kendime kurduğum hayat sade, kendi halinde..küçük prens kitabının baş kahramanına o kadar benziyorum ki..şiirler yazdığım düşündüğüm yazdığım bir yer..ankara manzarası içimi açıyor..
niye evlenip barklanmadım diye soruyorum kendime bazen..evet bunu yapabilirdim. kırıkkale üniversitesi siyaset bilimi bölümünü 2002 yılında bırakmayabilir, bölümümü bitirebilir ve o diploma ile bir şeyler yapabilirdim..evet üçüncü sınıfın başında okulu bırakıp kapağı istanbula attım. istanbulda türkiyenin ve dünyanın tüm sorunları üzerimdeydi..ve uluslararası ilişkiler bölümümü ördüncü sınıfta bırakmak zorunda kaldım..
şunu açıkça söyleyeyim ki, gördüğüm, mutlu özgür bir yuva kötülüğün ve kötüğü seçenlerin hepsinin birden düşmanlığını ortaya çıkarıyor. yani evlensem bir mesleğim bile olsa mutlu olabileceğimi sanmıyorum burdan bakınca..evet kötülük öyle bir hal almış ki bu çağda..
yani önce bu fırtınanın dinmesini beklemek zorunluluk..hem bu çağda sıratı müstagimde yürüyüp hem aile sorumluluğu çok fazla ağır bir yük yani..
o yüzden yalnız takılıyorum..
yeni hazırladığım kitap bir hayli olgunlaştı..yazdıktan sonra bir yayın evi ile konuşacağım..yayınlanacağını düşünüyorum.
evet kış geldi..
Yorumlar
Yorum Gönder