el yordamıyla yaşamak

hayatımın bu noktada geriye dönüp bakıldığında esrarengiz bir yapısı var..yürüdüğüm yolun bir alternatifi yok..ya da bana öyle geliyor..

sabahları el yordamıyla bu günü nasıl geçireceğimi düşünüyorum..el yordamıyla geçiyor günlerim..hayatımın kendi içinde bir harmonisi bir düzeni yok..bir günüm diğerine zerre kadar benzemiyor..bu yüzden alışkanlıklarım sınırlı..rutinim sınırlı..namaz kılmak dua etmek gezmek müzik dinlemek gibi bazı temel yaptıklarım dışında bir saat sonrasında ne yapacağım yada ne olacağını tahmin etmek değil sezmek bile zor..

dolayısıyla karşıma sıra dışı bir kader, sıra dışı bir karakter, sıra dışı fıtrat ve sıra dışı bir hayat çıkıyor kendime baktığımda..o yüzden çok fazla bakmıyorum..

kurban adında bir şiir yayımladım "YoLda" da..bu bloğumu olağan üstü çok seviyorum..orta okulda arkadaşlarımla çıkardığım dergiyi hatırlatıyor bana..o dergiyi internette yeniden yayımlamak için uğraştım biraz..ama ne o arkadaşlarım eski hallerinde ne ortam ne hava..bende kendi bloğumu açtım.."YoLda" böyle yola revan oldu yani..piyasaya hitap eden tek şiirim yada yazım yok burada..samimyetle kibir duvarlarını yıkan sağlam yazılar var..kibir evet..zerresi bana bulaşmamış bulaşamamış şey..

şimdi bunları yazarken saat öğlen üç oldu..hayatımı biraz ressam van gogh'un kine, biraz "Küçük Prens"'in hayatına benzetiyorum..öğrene öğren geçen günlerin öğrendiklerimi yaşayabileceğim bir noktaya gelirse hayatım Efendim Muhammed Rasülullah'ın hayatına azıcık benzeyebilir..değilse hayatın van gogh'un hayatına benzemekten kurtulamayacak..şikayetçi değilim bu durumdan ama "yaşamak" da düşünmek yazmak dua etmek namaz kılmak kadar ibadet islamda.


Yorumlar

Popüler Yayınlar